Kayıtlar

Zorbacan

  03.09.2025 (Sınıfta, iki çocuk ve bir öğretmen bulunmaktadır. Kapı çalar, kapı eşğinde bir anne ve bir bacağı olmayan bir çocuk gözükür.) Anne: -Dersinizi böldüğümüz için özür dileriz hocam, Kayra’yı bırakabilir miyim? Öğretmen: - (kafasını onaylar şekilde sallayarak) Tabii ki. Anne: -Hadi geç arkadaşlarının yanına oğlum. (Anne kapıyı kapar. Kayra, öndeki boş sıraya oturur. Öğretmen, tanışmak için yeni gelen Kayra’ya:) Öğretmen: -Kendini tanıtmak ister misin evladım? Kayra: - (Koltuk değneği ile ayağa kalkarak) Adım Kayra öğretmenim. Zorbacan: -Ne dedin duyamadık? Kayra: - (Daha yüksek sesle) benim adım Kayra! Zorbacan: -Ne dedin ne dedin? Kayısı mı? Öğretmen: Can, konuşmadan önce elimizi kaldırıyoruz! Kaç yaşındasın Kayra? Kayra: -7 Yaşındayım öğretmenim. Zorbacan: - (heyecanla elini havaya kaldırarak) Hocam, hocam! Ama nasıl? Nasıl 7 yaşında ki? Biz hepimiz 8 yaşındayız onun da 8 yaşında olması gerek. Öğretmen: -Can! Elimizi k...

Plastik Kolye

  (Sahnede bir martı, kedi ve bir ayı sohbet etmektedir. Bir kaplumbağa sudan yüzerek çıkar. Arkasında onun takip eden yavrusu vardır. Kaplumbağanın elinde gazoz kutusu ambalajı, bacağında poşet ve yavrusunun kabuğunda da poşet vardır.) Anne kaplumbağa: -Nasılsınız arkadaşlar? Martı: -Kaplumbağa! Nerelerdesin? Uzun zamandır hiç uğramıyorsun aramıza. Kedi: -Oğlun da bayağı bir büyümüş, söyle bakayım kaçıncı sınıfa geçtin sen? Yavru kaplumbağa: -bu sene ikinci sınıfa geçtim ağabey. Kedi: -Okulundan memnun musun? Yavru kaplumbağa: -Çok iyi bir okul abi. Ayı: -Gerçekten de bu çocuklar ne kadar hızlı büyüyorlar! Benim büyüdüğüm kadar hızlı büyümemiş yine de! Kedi: -Zaman çok hızlı geçiyor! Küçüğüm, sırtındaki poşeti nereden buldun? Kitaplarını kaplarken senin kabukta mı arada kaynadı yoksa? Anne kaplumbağa: -Çok yakışmış değil mi? (Kolundaki ambalajları gösterek) bakın bakın, benim de bileziklerime bakın. Ne kadar da güzel değil mi?   Martı: ...

Kederin 5 günü | Sahne 5 - Kabulleniş

(Işıklar açılır, akşamdır. Ölüm, kadının yatağının yanında elinde bir parça kağıt ve bir kalemle duruyordur. Onun canını almaya gelmiştir. Ölüm, elindekileri kadına uzatır.) Kadın: -Teşekkür ederim. Ölüm: -İşini bitirince söyle. (Sandalyeye oturur) Kadın: -(Kağıda yazar) ölecek olan herkesi böyle ziyaret eder misiniz? Ölüm: -Hayır. Kadın: -Neden beni seçtiniz? Ölüm: -Yolunu kaybedenler, yolunu bulsun diye. Senin başına gelenleri görsünler diye, canını onlar görsün diye alıyorum. Kadın: -Kimler? Ölüm: -İnsanlar. (Kadın, kağıda yazmaya devam eder, Ölüm yine konuşur.) Ölüm: -Hazır hissediyor musun? Kadın: -(Biraz gülerek) hissetmesem de, çok zamanım kalmadı zaten. Ölüm: -(O da hafiften gülerek) kalmadı. (Kadın yazmaya devam eder, Ölüm yine konuşur.) Ölüm: -Seni bu hale, ben getirmedim biliyorsun değil mi? Kadın: -Ne demek istiyorsun? Ölüm: -Canını ben alıyor olabilirim ama seni bu hale ben getirmedim. Kadın: -Biliyorum. Ölü...

Kederin 5 günü | 4. Sahne - Depresyon

(Kadın, ter içinde yatağında doğrulur. Uykudan uyanmıştır, Kızı yanındaki sandalyede, uyuyordur. Sabahın erken saatleridir daha, dışarısı tam aydınlanmamıtşır. Kadın, soluk soluğa kalmış şekilde nefes alıp verir. Etrafına bakar ve kızını gördüğünde seslenir.) Kadın: -Kızım? (Kız, uyanmaz. Yine seslenir.) Kadın: -Kızım. (Kız yine uyanmaz, sesini yükselterek konuşur.) Kadın: -Kızım… (Kız irkilir, annesine bakar.) Kız: -Anne… (Kız, oturduğu yerden kalkar ve annesine sarılır.) Kız: -Çok özür dilerim anne. Kadın: -Ben özür dilerim kızım, her şey için çok özür dilerim. Ettiğimiz kavgalar için, çok özür dilerim. Kız: -Çok korktum anne.   Kadın: -Ne için korktun kızım? Kız: -Doktor aradı, kalbin durmuş. Çok pişman oldum Yine çalıştırmayı başardıklarını söylediklerinde içim rahatladı... Kadın: -Pişman olma kızım, şimdi buradasın. Ben gelmeseydin de anlardım. Keşke seni daha fazla anlamaya çalışsaydım kızım, boşu boşuna kavga etmeseydim seninl...

Kederin 5 günü | 3. Sahne - Pazarlık

(Kadın, yatağında yatıyordur. Kapı, yavaşça açılır. Kapı eşiğinden baktıktan sonra içeriye yavaşça elinde bir poşetle Ölüm girer. Ölüm içeri girdiğinde kapı eşiğinde Yaşam gözükür. Kadın korkarak yerinde doğrulur.) Kadın: -Lütfen, daha hazır değilim. (Ölüm bir şey demez, kadına yaklaşır.) Kadın: -Lütfen, bana biraz daha zaman ver. Lütfen acı bana. (Ölüm kadının tam önünde durur.) Kadın: -Lütfen, son bir kez kızımı göreyim… Daha hazır değilim… Nolursun yapma… (Kadın yüzünü elleriyle kapatır. Ölüm poşeti açmaya başlar) Ölüm: -Börek yemeye mi? Kadın: -(Ellerini indirir) börek mi…? Ölüm: -Acıkmışsındır diye getirdim. (Yaşam, içeri girer. Kadına konuşur.) Yaşam: -İyi akşamlar abla. Kadın: -(Afallamış bir şekilde) iyi akşamlar…? (Ölüm, böreği poşetten çıkarır ve kadın’a verir. Kadın konuşur.) Kadın: -Ben börek sevmem ki… Ölüm: -Denemekten ne zarar gelir ki? (Kadın biraz bekledikten sonra börekten biraz yer. Ölüme konuşur.) Kadın: -Neyli ...

Kederin 5 günü | 2. Sahne - Öfke

(Kadın, hasta yatağında dik şekilde oturmaktadır. Kızı, yanındaki sandalyede oturuyordur. Hastanenin dağıttığı öğlen yemeğini yiyorlardır. Kız çorbayı içerken kazayla yere ve annesinin yatağının çarşafına döker. Anne kızına bağırır.) Kadın: -Kızım biraz dikkat etsene! (Kız sessiz kalır. Çantasından peçete çıkartıp etrafı temizlemeye çalışmaktadır.) Kadın: -Batırdın yine her yeri! Kız: -Kaza ile oldu anne. Kadın: -Yemek yemeyi bile beceremiyorsun! (Kız cevap vermez, anne devam eder.) Kadın: -Biraz dikkatli olur insan! (Kız yine cevap vermez. Anne devam eder.) Kadın: -Ben seni böyle olasın diye mi doğurdum? Kız: -(sesini yükselterek) yanlışlıkla oldu diyorum anne.   Kadın: -Sus, anneye cevap verilmez! Kız: -(Bağırarak) yeter artık, bıktım senin saçmalıklarından! Sen sus! Kadın: -Ne diyorsun sen annene kızım, hiç mi değer vermiyor musun? Kız: -Öleceksin diye değerin mi arttı sanıyorsun gözlerimde? Kadın: -Ne diyorsun sen kızım? Ne yaptım ben sana? Kız: -Ne yapmadın anne? Kadın: -Yılla...